Maritsa hakkındaki burada olan postumu hazırlarken blog açmaya karar vermesindeki en etkili sebep olarak Julie and Julia olduğunu öğrenip, izlemem gereken filmler listeme eklemiştim. Aradan epey bir zaman geçti ve dün nihayet bu mükemmel filmi izleme şansına eriştim.
Film gerçek bir hikayenin filmi. Eşi büyük elçi olan Julia Child'ın yemeğe olan tutkusuyla başlayan serüveni ondan 60 yıl sonra dünyaya gelen Julie Powel'a ilham verir ve hayattan bıkmış, monoton hayatına bir renk katmak için bir blog açan Julie 365 günde Julia Child'ın kitabındaki 546 yemeği yapmaya yemin eder.
İlk 1 ay hiç kimsenin sayfasını ziyaret etmediği, kendi yapıp kendi yazdığı bir blog sahibesi olan Julie, bir kaç ay sonra bir bakmış ki en çok tıklanan 3. blog olmuş,ve nice başarılar devamında gelmiş. Ben burda özetlemeye çalıştım ama filmin içeriği daha bir çok konu barındırıyor.
Oscar'lı oyuncu Merly Streep'in mükemmel oyunculuğu ve Amy Adams'ın tatlı halleri bile filmi izletmeye yeterken benim favori karakterim Julia'nın kocası Paul Child yani Stanley Tucci oldu. Filmi internetten izlemek isteyenler için altyazı şansı olan sitelerde kalite düşük ama şaşırtıcı şekilde dublajlar gayet başarılı olmuş
Filmin sonunda yer alanson cümle: Julie Powell kimsenin girmediği bir blog açarak her şeye başladı,şimdi yemek kitapları var ve adına film çekiliyor... Size filmin mottosu olan bir cümleyle veda etmek istiyorum:
bon appetit!
NOT: filmi izlemek isterseniz ben buradan izledim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder